tenha.


gözlerim dalıyor ampute yollara

bağırışlara şahidim, pazarda satılan eşya gibi

gökkuşağının renklerine sövdüğümden 

gökyüzüne karşı bulanığım göremez beni

günlerden beri simsiyahım akların taşladığı

satacağım son birkaç saatim kaldı sonra özgürüm

azat edecek bu modifiyeli caddeler beni

o vakit ahkam keseceğim kurban niyetine

seküler ‘hayvan severler’ gibi

merak etme yüzüme sürdüğüm boya hayvanlarda deney yapmıyor

sadece binlerce masum çocuğu öldürüyor hepsi bu

yüzümden düşen bin parça değil bu sefer

derilerim pul pul, kar gibi dökülüyor susuzluktan

halbuki balkonumdaki çiçeğe bakıp şükretse

hayat daha da yaşanabilir olur savaşmaktan

dizimi nasıl vurmuşsam dokunmadıkça acımıyor

zaten annem bir acıma daha katlanamazdı

görseler darp raporu verirler ama istemez

boş yere bir ağaç daha kesilmesin, değmez.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

tortu.

armağan.